Hyperdontia ismi ile de bilinir. Hiperdontia, gereğinden fazla dişe sahip olma veya normal diş sayısından fazla diş bulunması durumu. Dental arkın herhangi bir alanında görülebilir ve herhangi bir dental organdan etkilenebilir.
Fazla dişler şekil ve konumuna göre sınıflandırılabilir.
I-Bu şekiller aşağıdaki gibidir:
1-Supplemental (where the tooth has a normal shape for the teeth in that series);
2-Tuberculate (veya fıçı şekilli);
3-Konik (veya kama şekili);
4-Birleşik odontoma (çok sayıda küçük dişi andıran yapılar);
5-Karmaşık odontoma (dağınık bir diş dokusu kitlesi)
II-Konumuna göre sınıflandırıldığında, fazladan diş
1-Mesiodens
2-Paramolar veya distomolar olarak adlandırılır.
En yaygın fazladan diş, mesiodensdir; maxillary central incisorlar arasında ortaya çıkan kusurlu mandal benzeri bir diş olarak tanımlanır.
Özellikle, Gardner Sendromu ve cleidocranial dysostosis da süpernümerer diş varlığı patopnömoniktir.
Süpernümerer dişler (hiperdonti; artı diş)
Odontogenezis sırasında, dental lamina iki dala ayrılır. Dallardan birinin ucunda süt dişi, öteki ucunda sürekli diş germi oluşur. Dental laminadan iki yerine üç dallanma meydana gelir ve üç adet diş germi ortaya çıkarsa, üçüncü germden oluşan dişe "süpernümerer diş (artı diş)" adı verilir. Başka bir görüşe göre, odontogen epitel kalıntılarından yeni diş germ(ler)i oluşabilmektedir.
Artı dişler normal ya da bozuk yapıda olabilirler, bazıları gömük kalabilir. Süpernümererlik üstçenenin ön bölgesi ile 3. molar distalinde görece sıktır ve sürekli dişleri ilgilendirir. Unilateral ya da bilateraldir. Bir ya da daha fazla süpernümerer diş oluşabilir. Üstçene orta kesici dişler arasında görülen "mesiodens" ve üstçene 4. molarlar en tipik örneklerdir.
Süpernümerer diş varlığı bazı ailelerde otosomal dominant geçiş gösterirken, olguların bir bölümü sendroma-özgü bulgu olarak saptanmaktadır. Cleidocranial dysplasia hastalarında çok sayıda, Gardner sendromunda ise daha az sayıda süpernümerer dişlere rastlanır. Süpernümerer dişlerin varlığı Gardner sendromunun erken tanısında önemli bir klinik bulgudur; bu hastalarda kanserleşme eğilimi bulunan kolon polipleri (Bussey-Gardner polipozisi) oluşur; sendromun erken tanısı bu poliplerin kanserleşmeden önce kontrol altına alınabilmesi açısından önemlidir.
Süpernümerer diş varlığına bağlı çapraşıklıklar, diş sürmesi bozuklukları, diastemalar, komşu dişlerde rezorpsiyonlar başlıca komplikasyonlardır.
Sürekli dişlerinin tümünü yitiren yaşlılarda yeni dişlerin sürmesi (postpermanent dentisyon), gömük kalmış süpernümerer dişlerin sürmesi olarak açıklanmaktadır.
Süpernümerer diş görülen sendromlar
Ağızda anterior bölgede maksiller kaninler en sık gömülü kalan dişler olmasına rağmen maksiller keserlerin gömülü kalması erken yaşlarda daha çok estetik problem oluşturmaktadır. Anterior dişlerin gömülü kalmasına en çok sebep olan etkenler odontoma, süpernümerer dişler ve yer kaybıdır. Bununla birlikte komşu dişlerin yaptığı basınç, kemik yapıdaki ve yumuşak dokudaki yoğunluk, çevre mukozanın uzun süreli kronik iltihabı gibi lokal nedenlerle; heredite, raşitizm, anemi, konjenital sifiliz, tüberküloz ve endokrin bozukluklar gibi sistemik nedenler dişlerin gömülü kalmaları yönünde rol oynayan etkenlerdir.
Süpernümerer dişler, normal dental arktaki fazla dişler olarak tanımlanabilir. Süpernümerer dişlerin prevelansı beyaz ırkta % 1-3 arasındadır ve bunların % 90-98 ‘i üst çenede görülür. Erkeklerde kadınlara nisbetle süpernümerer dişler iki kat fazla görülmektedir. En sık olarak görülen süpernümerer diş, maksiller santraller arasında yer alan meziodens’dir.
Meziodensi sırayla, maksiller 4. molar, mandibular premolar, maksiller lateral kesiciler, mandibular 4. molar ve maksiller premolar dişler izler Premolar bölgede gözlenen süpernümerer dişler şekil olarak genelde daimi dişlere benzerler. Süpernümerer dişler, eğer sürmüşler ise klinik muayenede fark edildikleri gibi yıllarca hiçbir semptom vermeden alveol içinde gömülü olarak da kalabilirler ve radyograflarda çoğunlukla tesadüfen görülürler.
Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle beraber bu dişlerin oluşumu hakkında bazı teoriler ileri sürülmüştür. Bu teorilerden bazılarında süpernümerer dişlerin, diş tomurcuğunun tamamen ikiye ayrılmasından veya normal sayıdaki diş tomurcuğu oluşumundan sonra devam eden dental lamina aktivasyonuna bağlı olarak geliştiği öne sürülmüştür.
Bazı yazarlar ise ailesel yatkınlıktan bahsetmişlerdir. Ancak literatürde en fazla desteklenen teori dental laminanın etiyolojileri teorisidir. Sürme yolundaki bir süpernümerer diş sebebiyle maksiller kesici dişler gömülü kalabilir. Süpernümerer dişlere bağlı olarak daimi dişlerin gömülü kaldığı durumlarda süpernümerer dişler hemen çekilmeli ve gömülü daimi dişler, sert ve yumuşak dokulara zarar verilmeden dikkatli bir şekilde oklüzyona getirilmelidir.